Bugün 13 Haziran Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz altıncı nöbetimiz.
Bildiğiniz gibi Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin son nöbetinde üniversitemizin farklı bölümleri, akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğin önemini vurgulamak ve akademik kurullarda usulünce alınmış kararlara yönetimden gelen müdahalelere dikkat çekmek amacıyla art arda açıklamalar yapmaya başladı.
Bu açıklamalarda her bölüm, atanmış rektör ve etrafındaki idari kadroya seslenerek bir takım oyunlarla ele geçirmeye çalıştıkları, tepeden inme bir yaklaşımla yönetmeye çabaladıkları girişimlerin aslında o kurumun değerlerine ve ruhuna nasıl hasar verdiğini bir kez daha yüksek sesle, ısrarla dile getirdi ve bu yaklaşıma karşı çok net tavır aldı.
Biz de bu açıklamaların ardından atanmış rektör ve etrafındaki kadroya sormak istiyoruz:
Siz nasıl bir üniversite hayal ediyorsunuz?
Bu görevleri kabul ederken, öğrencileri, akademisyenleri ve tüm bileşenleriyle size 160 gündür direnen, idarecisi olduğunu sandığınız üniversitedeki her bir bölümün bu kuruma verdiğiniz hasarı sıraladığı, itiraz ettiği, dayanışma içinde yan yana durduğu bir üniversite miydi hayaliniz?
Yönetmek için hukuksuz her yolu denediğiniz bu üniversitenin, bir takım kurnazlıklarla özerkliğini yok etmeye çalışmaktan yorulmadınız mı? Bu kadar baskı ve gözetimle, idari oyunlarla ele geçirmeye çalıştığınız üniversitemize bu şekilde zarar verdikçe başarılı olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
Bilmenizi isteriz ki bizler, bu oyunlarınız karşısında yılmıyoruz, yorulmuyoruz. Ne yapmaya çalıştığınızı da gayet net görüyoruz. Sesimizi yükseltebileceğimiz, dayanışabileceğimiz her ortamda bir araya gelmeye, bu hukuksuzluğa itiraz etmeye devam edeceğiz. Çünkü şimdi yapacağımız her itiraz, nasıl bir geleceği hep beraber kuracağımıza da işaret edecektir.
Yüzü hiç kızarmadan üniversitemizde ders verdiği yalanını söyleyen atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz.
Üniversitemizle ilgili akademisyenlerin açtığı tüm davaların takipçisi, destekçisi ve katılımcısıyız. Beklentimiz, bu davalarda ivedilikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ve hayata geçirilen tüm usulsüz işlemlerin iptal edilmesidir. Konunun hızla değerlendirilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir. Hak, adalet ve demokrasi için: Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.