Bugün 25 Temmuz 2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz onikinci nöbetimiz.
Boğaziçi bileşenleri olarak geride bıraktığımız haftayı, üniversitemizde son iki yüz günde yaşananların tekrar etmemesi için neler yapılabileceğini konuşarak ve seçim arifesinde yolumuzu belirlemeye çalışarak geçirdik.
Ve bir şeyi farkettik hep beraber:
Boğaziçi direnişinin aslında ne olduğunu, sadece bize değil demokrasi mücadelesi veren herkese ne göstermeye çalıştığını durup düşünmemiz gereken bir andayız bugün.
Çünkü eğer aklımız ve vicdanımızla bakabilmişsek son yedi aya, bu mücadelenin bize öğrettiği bir şeyler olmalı mutlaka.
Bileşenler olarak bizler, neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi biliyor, üniversitenin onayından geçmemiş, ilkeleriyle uyuşmayan bir yöneticinin asla kabul görmeyeceğini, inat ve ısrarla, alelacele iş yapmanın ne kuruma ne de Türkiye’ye bir yarar sağlamayacağını, bu yanlışın bizi bir doğruya ulaştırmayacağını yeniden vurgulama ihtiyacı duyuyoruz.
Önümüzdeki kritik dönemde akademisyenlerin başlattığı rektör adaylarını belirleme sürecinin ve duyurdukları kriterlerin destekçisi olmaya devam edecek, Boğaziçi derslerinden elde ettiğimiz somut değişim taleplerinin hayata geçmesi için gayret sarfedeceğiz.
Ancak öğrendiklerimiz bunlarla sınırlı kalmamalı artık.
Üniversitelerde yaşanan yönetsel krizlerin aşılabilmesi için, kalıcı dönüşüm ihtiyacının önemini daha iyi kavramalı, yükseköğretimde yeni bir yönetişim modeline geçebilmemizi, bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen yeni bir üniversiteye kavuşmamızı sağlayacak yasal düzenlemeleri konuşmaya başlamalıyız artık.
Bizler, özerk ve özgür üniversite için gerekli olan değişiklikler gerçekleşene kadar bu yolda çaba harcamaya devam edecek, üniversitemizin kurumsal işleyişine zarar veren gayrimeşru tüm atamalar, uygulamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar burada olacağız.
Akademisyenlerin açtığı sayısız davanın da, öğrencileri eğitim haklarından mahrum bırakan soruşturma ve yargılamaların da takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.