Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne yapılan hukuksuz atamaya değinerek “Bu atama sadece koltuk kapmak için yapılan siyasi bir görevlendirmedir ve Naci İnci yönetimi, üniversitemizin anayasa ile güvence altına alınan özerklik ilkesini bilinçli bir şekilde ihlal etmektedir” diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları yirmisekizinci buluşmalarında okullarındaki kadrolaşma çabalarına dikkat çekerek atanmış yönetimin talebi ve YÖK’ün görevlendirmesiyle hafta içinde Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne yapılan atamayı gündeme getirdi.
Şubat ayında 201 akademisyenin %98 evet oyuyla seçilen ve o tarihten bu yana ataması yapılmayan Profesör Dr. Ünal Zenginobuz yerine tepeden inme bir kararla Bakırçay Üniversitesi’nden bir hukukçunun atandığını belirten mezunlar “Bu atama sadece koltuk kapmak için yapılan siyasi bir görevlendirmedir ve Naci İnci yönetimi, üniversitemizin anayasa ile güvence altına alınan özerklik ilkesini bilinçli bir şekilde ihlal etmektedir” açıklamasında bulundu.
Atanmış kadronun üniversiteyi yönetemediğini, yönetemedikçe daha çok sıkıştığını ve bu durumdan etrafında doğru olan her şeyi yok ederek çıkmaya çalıştığını vurgulayan Boğaziçi mezunları, “Okulumuzu ne pahasına olursa olsun ele geçirilecek bir savaş alanı gibi gören, kurumlarını gaspetmek için kendi adamlarına yer açmaya çalışan bu anlayışın kadrolaşma oyunlarına da, kampüsü denetleme gayretiyle tellerle, demir kapılarla, kameralar ve sivil polislerle ablukaya alma girişimlerine de boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha tekrar etmek istiyoruz” diye konuştu.
Mevcut yönetimin kendi öğrencilerini ihbar ettiğini, tutuklattığını, haklarında tedbir kararı aldırdığını ve her ortamda kaba kuvvetle susturmaya çalıştığını hatırlatan mezunlar, bu zorba yönetime karşı haklı olmanın verdiği güçle tüm bleşenler olarak bir arada durmaya devam edeceklerini duyurdu.
Yaptıkları açıklamada Türkiye’nin bugün yaşadığı yönetim krizinin bir izdüşümüne Boğaziçi’nde şahit olduklarına dikkat çeken mezunlar “Okulumuzu bu yasa tanımaz, totaliter yıkım ekibine bırakmayacak, bu talan düzenine kaptırmayacağız. Bu kampüste şahit olduğumuz hukuksuzluğu, baskıyı, şiddeti ve tehdidi dile getirmekten vazgeçmeyecek, bir gün hesabının sorulması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz” ifadesini kullandı.