Mezun Nöbetleri – 12 Haziran 2022

Bugün 12 Haziran Pazar. Özerk ve özgür üniversite için verdiğimiz mücadelede akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz elli altıncı  mezun nöbetimiz.

Okulumuzda hukuksuz ve usulsüz uygulamalarıyla otoriter bir dünya kurmaya çalışan gayrimeşru kayyum yönetiminin keyfi uygulamaları devam ederken, tüm güç gösterilerine rağmen aslında bu ekibin ne kadar yalnız ve çaresiz olduğunu eğitim yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde bir kez daha görmüş olduk.

Destek aldığı siyasi iktidara her fırsatta şükranlarını sunarak ve 525 gündür süren direnişin “huzursuzluk çıkarmak isteyen bir azınlığın” eseri olduğuna kendini inandırarak  var olmaya çalışan Naci İnci ve etrafındaki yönetici kadro her ne hikmetse, ısrarla küçümsedikleri o sözde azınlığın karşısına çıkmamak için öğrencileri hak ettikleri coşkulu bir mezuniyet töreninden mahrum bırakmakta bir sakınca görmüyor.

Toplu mezuniyet töreninin bütçe kısıntısı bahane edilerek küçük çaplı diploma dağıtım törenleriyle sınırlı tutulmak istenmesi bize sadece bu yönetimin aczini değil kendi eylemlerinin sonuçlarından duyduğu korkuyu ve içinde bulunduğu ruh halini de göstermektedir.  

Naci İnci yönetiminin bütçe bahanesiyle iptal ettiği bir başka hizmet de hazırlık öğrencilerine yazın zorunlu ve ücretsiz verilen  P1 üçüncü dönem İngilizce eğitimi oldu. Öğrencilerin İngilizce seviyelerini yükseltmelerine destek veren bu eğitimin süresi ve içeriği keyfi bir kararla değiştirilirken programın kendisi de seçmeli ve ücretli hale getirildi.  Öğrencileri paralı eğitime zorlayan ve eğitim haklarını ellerinden alan bu girişimle yabancı dil yetkinliğine ne kadar önem verdiğini bir kez daha hepimize gösteren kayyum yönetimi, bir kamu üniversitesinin en temel özelliklerinden biri olan erişilebilir ve ücretsiz eğitim anlayışına da yeni bir darbe vurmuş oldu.   

Bir kez daha hatırlatalım: Yönetimine talip olduğu okulun öğrencileri ve aileleriyle, akademisyenleriyle bir mezuniyet töreninde bir araya gelemeyen, iyi ve doğruyu yıkmaya çalıştıkça kimsenin yüzüne bakamayan, kendini sadece bir kişiye beğendirmeye çalışan Naci İnci, üniversite bileşenlerinin %95’inin ret oyu verdiği, seçilmiş dekanların görevden alınmasının ardından 365 akademisyenin gazete ilanlarıyla kendisine karşı çıktığı bir isimdir.

Kampüste güvenlikçi desteği ve kameralar olmadan hareket edemeyen gayrimeşru rektör ve atanmış yönetim ekibi, kurmaya çalıştıkları otoriter dünyaya ancak bu gerçeklerden koparak ulaşmaya çalışırken, Türkiye’nin en değerli kamu üniversitelerinden birini de bu karanlık geleceğe mahkum etme gayretindedir.

Özgür düşünceyi kontrol altına almak için elindeki tüm imkanları seferber eden, üniversiteleri bu hedefin önündeki en büyük tehdit olarak algılayan, gençlerin geleceğini bile isteye tehlikeye atan bu baskıcı  yönetime her geçen gün çoğalarak karşı durmaya devam edecek, özerk ve özgür üniversite mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.  Sadece Boğaziçi bileşenlerine değil, direnişimize destek olan herkese gözdağı verilmesini, öğrencilerle dayanışmaya gelenlerin ağır cezalarla yıldırılmaya çalışılmasını, hukukun bir baskı aracı olarak kullanılmasını kabul etmiyor, hak ve adalet arayışımızı sonuna kadar sürdüreceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar biz buradayız. İşlerine ve derslerine son verilen akademisyenlerle, üç fakültenin seçilmiş dekanlarının görevlerine iade edilmesini, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili kararın geri alınmasını ve direnenlere  uygulanan baskı ve şiddetin sona erdirilmesini talep ediyoruz.  Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.