Mezun Nöbetleri – 27 Haziran 2021

Bugün 20 Haziran Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz yedinci nöbetimiz.

Bu hafta,  Boğaziçi bileşenleri olarak çok değerli bir ödülle onurlandırıldık.

İnsan Hakları Derneği kurucularından ve yöneticilerinden Ayşenur Zarakolu adına verilen “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü”ne bu yıl milletvekilliği düşürüldükten sonra tutuklanan HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’yla birlikte bizler de layık görüldük. Bu değerli ödül bize, altı aydır yılmadan, inatla sürdürdüğümüz direnişimizde yalnız olmadığımızı ve doğru yolda yürüdüğümüzü bir kez daha hatırlattı. 

İnsan Hakları Derneği’ne bu değerli ödülü için bir kez daha mezunlar olarak teşekkür etmek isteriz.

Geride bıraktığımız hafta bize bir şeyi daha hatırlattı: Mücadele ettiğimiz güçlerin kötü niyetlerini senatoyu gasp girişimleriyle nasıl sergilediklerini de bir kez daha hep beraber görmüş olduk.

Üniversite senatomuz, bizim kalbimizdir. Üniversitemizin işleyişinin en önemli aygıtıdır ve bu işleyişi düzenleyen kanunları yapar.

Siyasal sadakate dayalı akademik bir kadro özleminde olan bu atanmışlar grubu, senatoyu hedef alarak yalnız akademik işleyişe müdahale etmeyi değil üniversitemizin demokrasi kültürünü de zedelemeyi amaçlamaktadır.

Senatonun özgür ve özerk olarak çalışabilmesi, fakülte ve enstitülerimizin gerçek anlamda temsil edilmesi YÖK’ün de desteğiyle engelleniyor. Seçilmiş isimler göreve atanmazken, atanmış rektörün önerileri vakit kaybetmeden hayata geçiriliyor, bu kişiler birden fazla birimi temsil etmeye uğraşıyor. Özetle senato, akademisyenlerin deyimiyle “çok şapkalıların” boy gösterdiği bir tiyatroya çevrilmeye çalışılıyor.

Bu tür kurnazlıklar, demokratik olarak işleyen bir sistemin, senatoda sayısal çoğunluğu sağlamak için suistimal edildiğinin de göstergesidir, gasp girişimidir ve bilinmelidir ki sadece bizim üniversitemizin değil ülkemiz gençlerinin geleceğine de kastetmektedir.   

İşte bu nedenle, akademisyenlerin çağrısını özgür ve özerk üniversite idealini destekleyen herkes duysun istiyoruz. Bu ideale sahip herkesi Boğaziçi Üniversitesi’nde aylardır yürüttüğümüz mücadelemize destek vermeye, gençlerimizin geleceği için bizimle birlikte üniversitemize sahip çıkmaya çağırıyoruz.  

Unutmayalım, bu düzeni ancak yılmadan, yorulmadan, gücümüzü hiç kaybetmeden, hep beraber mücadele ederek ve sesimizi daima çoğaltarak değiştirebiliriz.   

Kabul Etmiyoruz.  Vazgeçmiyoruz.