Mezun Nöbetleri – 24 Temmuz 2022

Bugün 24 Temmuz Pazar. Özerk ve özgür üniversite için verdiğimiz mücadelede akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz altmışikinci mezun nöbetimiz.

Geride bıraktığımız haftaya, kayyum yönetimine karşı tüm bileşenler olarak sürdürdüğümüz direnişimize umut veren bir gelişmeyle başladık:  

Direnişimizin hafızasını oluşturan  Can Candan’ın yaklaşık bir yıl önce, Naci İnci tarafından görevine son verilmesini hukuksuz bulan mahkeme bu kararı iptal ederek, Candan’ın yoksun kaldığı özlük haklarının ve maddi mağduriyetinin tazmin edilmesine karar verdi. 567 gündür mücadele ettiğimiz gayrimeşru yönetimin hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koyan bu sevindirici karar, kayyum anlayışına karşı açılan diğer davaların da önemini vurgulamaktadır. Bu davaların da en kısa süre içinde ele alınması ve hayata geçirilen tüm usulsüz işlemlerin iptal edilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir.

Nitekim bugün, yargıda yaşanan gecikmenin vahim sonuçlarından birini, üniversitemizin teamülleri çiğnenerek, bileşenlerin onayı alınmadan ve herhangi bir bilimsel değerlendirme yapılmadan bir günde kurulan Hukuk fakültesi örneğinde görmekteyiz. Sonbahar dönemi için öğrencilere tanıtım günleri düzenlenen bu kaçak fakülte ile ilgili hala devam emekte olan bir iptal davası bulunmaktadır. Kayyum yönetimi tarafından sorumsuzca tanıtımı yapılan bu hukuksuz fakültenin, gelecekte öğrencilere mağduriyet yaşatmasından endişe ediyor, öğrenci adaylarının tercihlerini yaparken hukuka saygı göstermeyen bir hukuk fakültesinde nasıl okuyacaklarını iyi düşünmelerini diliyoruz. 

Kayyum yönetiminin hukuksuz uygulamalarının en çarpıcı örneklerinden biri de dört akademisyenin geçen ay ortaya çıkardığı veri güvenliği skandalıdır. Hatırlanacağı gibi, onlar sayesinde Boğaziçililerin kişisel verilerinin yetkili kurullar bilgilendirilmeden ve kullanıcıların onayı alınmadan özel bir şirkete açıldığını öğrenmiş ve ardından gayrimeşru yönetimin bir dizi hukuksuz, usulsüz uygulamasına şahit olmuştuk.

Hafta içinde 284 akademisyen, bu skandalı ortaya çıkardıktan sonra kayyum rektör tarafından  görevlerinden uzaklaştırılan ve haklarında disiplin soruşturması açılan akademisyenler Yavuz Akpınar,  Emre Otay, İbrahim Semiz ve Tuna Tuğcu ile sözleşmesi usulsüzce feshedilen, idari görevden alınan üniversitemiz öğrencisi  ve Bilgi İşlem Merkezi çalışanı Levent Altay için destek açıklaması yaptı. Tuğcu ve Altay’ın Bilgi Teknolojileri Komisyonu üyesi diğer üç akademisyen gibi görevlerine derhal iade edilmelerini talep eden imzacıların yanında olduğumuzu biz de buradan duyuruyor, veri güvenliği skandalına ilişkin kayyum yönetimine ilettiğimiz sorularımızın bir an önce cevaplandırılmasını talep ediyoruz.

Hayata geçirdiği her uygulamada hukuksuzluğu, usulsüzlüğü  kendine şiar edinen bu anlayış, güç sarhoşluğu içinde her fırsatta iktidar medyasını kullanarak akademisyenleri karalamaya çalışan,  iktidarın kurdurduğu sözde mezun derneği aracılığıyla haremlik selamlık etkinlikler düzenlemeyi, kampüste gösterilecek filmlere karışmayı marifet sayan çaresiz ve tükenmiş bir anlayıştır. Bu yıkım ekibine karşı özerk ve özgür üniversite idealimizi bizimle paylaşan herkesle bir arada durmaya, itirazlarımızı her mecrada yorulmadan dile getirmeye devam edecek, okulumuzu ele geçirmek için yapılan tüm girişimlerin bir gün mutlaka hukuk önünde hesabının sorulması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar biz buradayız. İşlerine ve derslerine son verilen akademisyenlerle, üç fakültenin seçilmiş dekanlarının görevlerine iade edilmesini, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili kararın geri alınmasını, direnenlere uygulanan baskı ve şiddetin sona erdirilmesini talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.