Mezun Nöbetleri Basın Bülteni –12 Eylül 2021

Mezunlardan yargıya çağrı

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, direnişin önemli bir parçası olan hukuki mücadeleyi hatırlatarak, “Akademisyenlerin açtığı davaların hızla değerlendirilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları ondokuzuncu buluşmalarında,  Boğaziçi direnişinin önemli bir parçası olan hukuki mücadeleye kamuoyunun dikkatini bir kez daha çekmek istediklerini duyurdu. 

Boğaziçi direnişini, özgür ve özerk üniversite talebi çerçevesinde  hukuk mücadelesiyle de pekiştiren akademisyenlerin Danıştay’a, çeşitli idari mahkemelere ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı 10 başvuru bulunduğunu hatırlatan mezunlar, “Beklentimiz, şubat ayından bu yana açılan bu davaların daha fazla vakit kaybetmeden ele alınması ve hayata geçirilen hukuka aykırı tüm işlemlerin iptal edilmesidir. Konunun hızla değerlendirilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir” diye konuştu.

Açıklamalarında Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen hafta yapılan iki ayrı mezuniyet törenine de değinen Boğaziçililer, okulda öğrenci ve akademisyenlerin yüzüne bakamayanların, çevrimiçi düzenlenen törende binlerce kişi tarafından protesto edildiğini vurgulayarak, öğrencilerin organize ettiği Alternatif Mezuniyet Töreni’nin bu atanmış yönetime karşı güçlü bir haykırış olduğunu belirtti.  

İdari kadroya  “Ancak canlı yayından izleyebildiğiniz törendeki neşe ve direnç karşısında ne hissediyorsunuz? İstenmediğiniz bir üniversitede, koltukları işgal ederek nasıl yaşamayı düşünüyorsunuz?” diye seslenen mezunlar ,  “Törene katılan tüm paydaşların coşkusu, verdiğimiz mücadelenin güzelliğini ve değerini herkese bir kez daha hatırlatırken, umarız bu görüntüler sizlere dert olur; utanma duygunuzu biraz olsun tetikler, vicdan muhasebenizi yapmanıza, haysiyetinizi nasıl koruyabileceğinizi düşünmenize yol açar” ifadesini kullandı.

Boğaziçi direnişinin geçen hafta bir başka ilke daha vesile olduğunu hatırlatan mezunlar, üniversitenin resmi  websitesinin bir “vekâlet” yönetimi altında bulunması nedeniyle gasp edilen ilke ve değerleri yansıtmak amacıyla akademsiyenlerin seslerini  duyuracak yeni bir platform açtığını, bir “hafıza merkezi” oluşturduğunu duyurdu. “Normal koşullarda karşılaşmayacağımız bu girişimlerin müsebbibi, üniversitemizi sekiz aydır rehin alan anlayıştır” diyen mezunlar, “Tüm baskılara, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, susturulamayan sesimiz, dizginlenemeyen  enerjimiz ve irademiz akacak, haykıracak farklı mecralar, farklı yöntemler keşfediyor” diye konuştu.

“Her tür oyuna ve baskıya rağmen biz Boğaziçililer itirazımızı tüm ülkeye duyurmayı, taleplerimizi, okulumuza verilen hasarları, kadrolaşma gayretlerini yılmadan dile getirmeyi başarıyor, usulsüz uygulamalara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” diyen nezunlar, akademisyenlerin güven oyu verdiği 17 adaydan hiçbirinin sahip olmadığı, sadece Naci İnci’de bulunan özelliğin ne olduğunu sormaya devam edeceklerini belirtti.

Mezun Nöbetleri – 12 Eylül 2021

Bugün 12 Eylül 2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz on dokuzuncu nöbetimiz.

Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen hafta bir ilk yaşandı ve yeni mezunlar için iki ayrı mezuniyet töreni gerçekleşti. Okulda öğrenci ve akademisyenlerin yüzüne bakamayanlar, çevrimiçi düzenlenen törende binlerce kişi tarafından protesto edilirken, öğrencilerin organize ettiği Alternatif Mezuniyet Töreni , atanmış yönetime karşı güçlü bir haykırış oldu.  

Kampüste var olamayan, korkularıyla yaşayanlara tekrar sormak istiyoruz: Ancak canlı yayından izleyebildiğiniz törendeki neşe ve direnç karşısında ne hissediyorsunuz? İstenmediğiniz bir üniversitede, koltukları işgal ederek nasıl yaşamayı düşünüyorsunuz? 

Yeni mezunların belki de hayatlarındaki en değerli anılardan biri olacak mezuniyet töreni sizin sayenizde ve size inat, direnişin ve başkaldırının sembolü haline gelen renkli görüntüler sundu kamuoyuna. Törene katılan tüm paydaşların coşkusu, verdiğimiz mücadelenin güzelliğini ve değerini herkese bir kez daha hatırlatırken, umarız bu görüntüler sizlere dert olur; utanma duygunuzu biraz olsun tetikler, vicdan muhasebenizi yapmanıza, haysiyetinizi nasıl koruyabileceğinizi düşünmenize yol açar.   

Boğaziçi direnişinin vesile olduğu bir başka ilke daha şahit olduk geçen hafta. Üniversitemizin resmi  websitesinin bir “vekâlet” yönetimi altında bulunması nedeniyle akademisyenler, gasp edilen ilke ve değerlerimizi  yansıtacak ve sesimizi duyuracak yeni bir platform açtıklarını, bir “hafıza merkezi” oluşturduklarını duyurdular.  

Normal koşullarda karşılaşmayacağımız bu girişimlerin müsebbibi, üniversitemizi sekiz aydır rehin alan anlayıştır. 

Evet, tüm baskılara, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen su yolunu buluyor, susturulamayan sesimiz, dizginlenemeyen  enerjimiz ve irademiz akacak, haykıracak farklı mecralar, farklı yöntemler keşfediyor. Ve her tür oyuna ve baskıya rağmen biz Boğaziçililer itirazımızı tüm ülkeye duyurmayı, taleplerimizi, okulumuza verilen hasarları, kadrolaşma gayretlerini yılmadan dile getirmeyi başarıyor, usulsüz uygulamalara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. 

Kamuoyunun dikkatini, bu direnişin önemli bir parçası olan hukuki mücadeleye bir kez daha çekmek isteriz. Boğaziçi direnişini, özgür ve özerk üniversite talebi çerçevesinde  hukuk mücadelesiyle de pekiştiren akademisyenlerin Danıştay’a, çeşitli idari mahkemelere ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı 10 başvuru bulunuyor. Beklentimiz, şubat ayından bu yana açılan bu davaların daha fazla vakit kaybetmeden ele alınması ve hayata geçirilen hukuka aykırı tüm işlemlerin iptal edilmesidir. Konunun hızla değerlendirilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm  uygulamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar biz buradayız.  Akademisyenlerin güven oyu verdiği 17 adaydan hiçbirinin sahip olmadığı, sadece Naci İnci’de bulunan özelliğin ne olduğunu sormaya da devam edeceğiz. 

Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar:

Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri – 5 Eylül 2021

Bugün 5 Eylül 2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz onsekizinci nöbetimiz.

Üniversitemiz geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da en başarılı üniversite adaylarının ilk tercihleri arasında yer aldı. Bu durum, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen eğitim kalitesine duyulan güvenin güçlü bir ıspatıdır.   

Tüm yeni Boğaziçililere hoşgeldiniz diyoruz. Türkiye’nin en nitelikli kamu üniversitelerinden birine girdiniz ve büyük bir ailenin, onurlu bir mücadelenin parçası olacaksınız. Boğaziçi Üniversitesi’ni daha ileriye taşımak, özgür ve özerk üniversite idealine ulaşabilmek için sekiz aydır sergilediğimiz dayanışma sizlerin katılımıyla güçlenecek, sesimiz sizlerle birlikte çoğalacak.

2021 yılı mezunlarımızı da tebrik ediyoruz. Sizler de aramıza hoşgeldiniz. Bu yılı kep ve cüppe giymeden tamamlamış olsanız da güç her zaman aydınlık tarafta ve asla yalnız değilsiniz; bunu hiç unutmayın. Haklı olmanın verdiği güvenle sürdürdüğümüz mücadelemizde şimdi birlikte, çok daha kalabalık ve güçlüyüz.

Bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen iyi üniversitelerin en önemli özelliği, nitelikli öğretim elemanlarını bünyesinde barındırması, bu kadroların istihdamının da şeffaf ve liyakate dayalı şekilde yürütülmesidir. Özgür düşünce ancak böyle kurumlarda beslenebilir ve ancak böyle kurumlar bilim ve teknoloji üretip kamusal fayda sağlayabilir, gençlere değerli bir gelecek sunabilir.

Bizler, son sekiz aydır okulumuzda yaşananlar, kadrolaşma çabaları, ilkelerimize, yönetim kültürümüze ters düşen girişimler, hukuksuz uygulamalar karşısında en büyük dayanağımızı hep bu inançtan alıyoruz. 

Atanmış yönetimin üniversitemizde soldurmaya çalıştığı her bir renk için verdiğimiz mücadelede doğruyu aramaktan vazgeçmemeli, bir arada durmanın ve ısrarcı olmanın değerini bilmeli, aramıza yeni katılan her Boğaziçili ile bu dayanışma ruhunun gücünü yeniden hatırlamalıyız.  

Atanmış rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm  uygulamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar biz buradayız.  

Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar:

Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 5 Eylül 2021

Mezunlardan yeni Boğaziçililere: “Haklı mücadelemizde birlikte daha güçlüyüz.”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, üniversitelerine bu yıl giren yeni öğrencilere ve aralarına katılan yeni mezunlara seslenerek “Boğaziçi Üniversitesi’ni daha ileriye taşımak, özgür ve özerk üniversite idealine ulaşabilmek için sekiz aydır sergilediğimiz dayanışma sizlerin katılımıyla güçlenecek, sesimiz sizlerle birlikte çoğalacak” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onsekizinci buluşmalarında aralarına yeni katılan mezunlara ve yeni Boğaziçililere seslendi.

Boğaziçi Üniversitesi’nin geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da en başarılı üniversite adaylarının ilk tercihleri arasında yer aldığına dikkat çeken mezunlar,  bu durumun, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen eğitim kalitesine duyulan güvenin güçlü bir ıspatı olduğunu vurguladı.   

Yaptıkları basın açıklamasında yeni Boğaziçililere seslenen mezunlar,  “Türkiye’nin en nitelikli kamu üniversitelerinden birine girdiniz ve büyük bir ailenin, onurlu bir mücadelenin parçası olacaksınız.  Boğaziçi Üniversitesi’ni daha ileriye taşımak, özgür ve özerk üniversite idealine ulaşabilmek için sekiz aydır sergilediğimiz dayanışma sizlerin katılımıyla güçlenecek, sesimiz sizlerle birlikte çoğalacak” diye konuştu.

Mezunlar ayrıca bu yıl üniversitelerinden mezun olan öğrencileri de tebrik ederek “Bu yılı kep ve cüppe giymeden tamamlamış olsanız da güç her zaman aydınlık tarafta ve asla yalnız değilsiniz; bunu hiç unutmayın. Haklı olmanın verdiği güvenle sürdürdüğümüz mücadelemizde şimdi birlikte, çok daha kalabalık ve güçlüyüz” açıklamasında bulundu. 

 “Atanmış yönetimin üniversitemizde soldurmaya çalıştığı her bir renk için verdiğimiz mücadelede doğruyu aramaktan vazgeçmemeli, bir arada durmanın ve ısrarcı olmanın değerini bilmeli, aramıza yeni katılan her Boğaziçili ile bu dayanışma ruhunun gücünü yeniden hatırlamalıyız” diye konuşan mezunlar yaptıkları açıklamada üniversitelerindeki kadrolaşma çabalarına da dikkat çekti.    

“Bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen iyi üniversitelerin en önemli özelliği, nitelikli öğretim elemanlarını bünyesinde barındırması, bu kadroların istihdamının da şeffaf ve liyakate dayalı şekilde yürütülmesidir” diyen Boğaziçi mezunları, özgür düşüncenin ancak böyle kurumlarda beslenebildiğine, bilim ve teknoloji üretip kamusal fayda sağlayabildiğine dikkat çekerek “Bizler, son sekiz aydır okulumuzda yaşananlar, kadrolaşma çabaları, ilkelerimize, yönetim kültürümüze ters düşen girişimler, hukuksuz uygulamalar karşısında en büyük dayanağımızı hep bu inançtan alıyoruz” diye konuştu.  

Mezun Nöbetleri – 29 Ağustos 2021

Bugün 29 Ağustos  2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz onyedinci nöbetimiz.

Yine bir geceyarısı kararnamesiyle üniversitemize rektör atanan Naci İnci, geçen hafta içinde kamuoyuna da duyurarak hem öğrencilere hem de akademisyenlere seslendi ve “ötekinin” haklarının gözetilmesinden, Boğaziçi kültürünün gereklerinden ve karşılıklı saygıya dayalı bir ortamın oluşturulmasının öneminden bahsetti.  

İnci’nin açık mektubunda gündeme getirdiği tüm bu başlıklarda okulumuzun ilkelerinden ne kadar uzak olduğu, yılın başından bu yana sergilediği performansıyla ortadadır. “Mevki ve makamlar geçicidir” diyen ancak akademisyenlerin %95 oranındaki güvensizlik oyuna rağmen koltuk kapmaktan geri durmayan İnci’nin bu süreçte Boğaziçi’ne ne yaptığını bizler de mezunlar olarak farklı platformlarda sık sık kamuoyuna hatırlatmaya çalışıyoruz.

Önümüzde zorlu bir süreç var, biliyoruz.

Birçok alanda aynı anda mücadele etmemiz, üniversitemizin tabandan gelen örgütlenme geleneğinin, demokratik ve şeffaf yönetim yapısının sürdürülebilmesi için tüm paydaşlar olarak bir arada ve yanyana durmamız, her çabayı harcamamız gerekiyor, farkındayız.

Özgür ve özerk üniversite idealine kavuşabilmemizin yolu sadece bizim mücadelemizden de geçmiyor bunu da biliyoruz: Bu nedenle mevcut yüksek öğrenim kanununun değişmesi yönünde gerekli politikaların üretilmesi için Meclis’e, okulumuzla ilgili halen devam eden davaların bir an önce ele alınması için yargıya da çağrıda bulunuyoruz.

Akademisyenlerin güven oyu verdiği 17 adaydan hiçbirinin sahip olmadığı, sadece Naci İnci’de bulunan özelliğin kamuoyuyla paylaşılmaması da, adrese teslim ilanlarla üniversitemizde kadrolaşma gayretleri de, senato ve diğer kurumlar üzerinden yürütülmeye çalışılan kanunsuz işler de, karşı karşıya olduğumuz husumetin birer yansımasıdır.

Bu nedenle tekrar hatırlatalım: Boğaziçi meselesi memleket meselesidir

Atanmış yönetimin yok etmeye çalıştığı katılımcı yönetim kültürümüzü ve özgür akademik ortamın güvencesi olan ilkelerimizi korumak, siyaset üretebilmek için niyet göstermek, ısrarcı ve takipçi olmak sadece Boğaziçi için değil, özgür ve özerk üniversite mücadelesini veren herkes için bir başlangıç olacaktır.

Bizler, atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm atamalar, uygulamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar buradayız. 

Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite için:

Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 29 Ağustos 2021

“İlkelerimizi korumak, siyaset üretebilmek için ısrarcı olmalıyız”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, mevcut yüksek öğrenim kanununun değişmesi için Meclis’e, üniversiteleriyle ilgili devam eden davaların bir an önce ele alınması için de yargıya çağrıda bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onyedinci buluşmalarında, özgür ve özerk üniversite idealine kavuşabilmek için önlerinde zorlu bir süreç olduğunu belirterek “Birçok alanda aynı anda mücadele etmemiz, üniversitemizin tabandan gelen örgütlenme geleneğinin, demokratik ve şeffaf yönetim yapısının sürdürülebilmesi için tüm paydaşlar olarak bir arada ve yanyana durmamız, her çabayı harcamamız gerekiyor” diye konuştu. 

“Atanmış yönetimin yok etmeye çalıştığı katılımcı yönetim kültürümüzü ve özgür akademik ortamın güvencesi olan ilkelerimizi korumak, siyaset üretebilmek için niyet göstermek, ısrarcı ve takipçi olmak sadece Boğaziçi için değil, özgür ve özerk üniversite mücadelesini veren herkes için bir başlangıç olacaktır” diyen mezunlar, bu alanda yürütülen mücadelenin başarılı olabilmesi için mevcut yüksek öğrenim kanununun değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu yönde gerekli politikaların üretilmesi için Meclis’e çağrıda bulunan Boğaziçililer ayrıca üniversiteleriyle ilgili halen devam eden davaların bir an önce ele alınması için yargıya da seslendi.  

Mezunlar ayrıca, “Akademisyenlerin güven oyu verdiği 17 adaydan hiçbirinin sahip olmadığı, sadece Naci İnci’de bulunan özelliğin kamuoyuyla paylaşılmaması da, adrese teslim ilanlarla üniversitemizde süren kadrolaşma gayretleri de, senato ve diğer kurumlar üzerinden yürütülmeye çalışılan kanunsuz işler de karşı karşıya olduğumuz husumetin birer yansımasıdır” diye konuştu. 

Basın açıklamalarında Naci İnci’nin geçen hafta kamuoyuyla da paylaşarak öğrencilere ve akademisyenlere gönderdiği açık mektuba da değinen mezunlar,  “’Ötekinin’ haklarının gözetilmesinden, Boğaziçi kültürünün gereklerinden ve karşılıklı saygıya dayalı bir ortamın oluşturulmasının öneminden bahseden İnci’nin gündeme getirdiği tüm bu başlıklarda okulumuzun ilkelerinden ne kadar uzak olduğu, yılın başından bu yana sergilediği performansıyla ortadadır” diye konuştu. 

“Mevki ve makamlar geçicidir” diyen İnci’nin akademisyenlerin %95 oranındaki güvensizlik oyuna rağmen koltuk kapmaktan geri durmadığını hatırlatan Boğaziçi mezunları İnci’nin bu süreçte Boğaziçi’ne ne yaptığını farklı platformlarda sık sık kamuoyuna hatırlatmaya çalıştıklarını vurguladı. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 22 Ağustos 2021

“Bu düzeni ancak mücadeleyle değiştirebiliriz

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, üniversitelerine rektör atanan Naci İnci’yi kabul etmediklerini  belirterek, özgür ve özerk  üniversite idealini destekleyen herkesi, hukuksuz uygulamalara, senato gaspına, keyfi yönetime karşı gelebilmek, doğru siyaseti üretebilmek için mücadelelerine katılmaya çağırdı.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları, onaltıncı buluşmalarında Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yine bir geceyarısı kararnamesi ile atanan Naci İnci’ye seslendi. 

Üniversitede görev yapan 746 akademisyenin yüzde 82’sinin katıldığı güven oylamasında, Naci İnci’nin adaylığına yüzde 95 oranında karşı çıkıldığını hatırlatan mezunlar, öğrencilerin, çalışanların ve mezunların katıldığı ayrı bir oylamada da benzer bir sonuçla İnci’nin en yüksek ret oyu alan isim olduğunu vurguladı.

Naci İnci’ye “İçinde yaşadığınız topluluğun ruhuna, değerlerine aykırı davrandığınız, taleplerine duyarsız kaldığınız ve çok açık bir şekilde istenmediğiniz bir ortamda nasıl görev yapmayı düşünüyorsunuz?” diye soran mezunlar, “Bilmenizi isteriz ki o koltukta oturduğunuz sürece sizin dünyanız küçülecek bizim mücadelemiz ise büyüyerek devam edecek”şeklinde konuştu.   

Direnişlerinin asıl şimdi başladığını belirten Boğaziçi mezunları, özgür ve özerk  üniversite idealini destekleyen herkesi mücadelelerine katılmaya, hukuksuz uygulamalara, senato gaspına, keyfi yönetime karşı gelebilmek, doğru siyaseti üretebilmek için gayret ve cesaret göstermeye çağırdı. 

“Unutmayalım, bu düzeni ancak yılmadan, yorulmadan, gücümüzü hiç kaybetmeden, hep beraber mücadele ederek ve sesimizi daima çoğaltarak değiştirebiliriz” diye konuşan mezunlar, “Tüm Boğaziçi bileşenleri olarak biz hep aynı yerdeyiz: Üniversitemize kayyum atanan Naci İnci’yi tanımıyor, bize dayatılan bu hukuksuzluğa karşı daha da güçlü duracağımızı, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz” açıklamasında bulundu.  

Mezun Nöbetleri – 22 Ağustos 2021

Bugün 22 Ağustos  2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz onaltıncı nöbetimiz.

Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne, üniversitede görev yapan 746 akademisyenin yüzde 82’sinin katıldığı güven oylamasında, adaylığına yüzde 95 oranında karşı çıkılan Naci İnci atandı. Benzer bir sonuç, öğrencilerin, çalışanların ve mezunların katıldığı ayrı bir oylamada da çıkmış, Naci İnci en yüksek ret oyu alan isim olmuştu.

Şimdi Naci İnci’ye sormak istiyoruz:

İçinde yaşadığınız topluluğun ruhuna, değerlerine aykırı davrandığınız, taleplerine duyarsız kaldığınız ve çok açık bir şekilde istenmediğiniz bir ortamda nasıl görev yapmayı düşünüyorsunuz?

Koltuk ısrarınız yüzünden, sizi de var eden, ülkenin en değerli kurumlarından birine, üniversitemize büyük zarar verdiğinizi neden görmek istemiyorsunuz?

Bilmenizi isteriz ki o koltukta oturduğunuz sürece sizin dünyanız küçülecek bizim mücadelemiz ise  büyüyerek devam edecek.

Direnişimiz asıl şimdi başlıyor.

Ülkemizde özgür ve özerk  üniversite idealini destekleyen herkesi mücadelemize katılmaya, gençlerimizin geleceği için bizimle birlikte üniversitemize sahip çıkmaya çağırıyor; hukuksuz uygulamalara, senato gaspına, keyfi yönetime karşı gelebilmek, doğru siyaseti üretebilmek için gayret ve cesaret talep ediyoruz.

Unutmayalım, bu düzeni ancak yılmadan, yorulmadan, gücümüzü hiç kaybetmeden, hep beraber mücadele ederek ve sesimizi daima çoğaltarak değiştirebiliriz.  

Tüm Boğaziçi bileşenleri olarak biz hep aynı yerdeyiz:

Üniversitemize bir geceyarısı kararnamesi ile kayyum atanan Naci İnci’yi tanımıyor, bize dayatılan bu hukuksuzluğa karşı daha da güçlü duracağımızı, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.

Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 15 Ağustos 2021

“Güven oyu alamayanlar adaylıktan çekilmeli”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, Melih Bulu döneminde yardımcılığa talip olanların üniversiteye hasar vermeye devam ettiğine dikkat çekerek, rektör adayı belirleme oylamasında akademisyenlerden güven oyu alamayan Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun adaylıktan çekilmelerini talep ettiler.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onbeşinci  buluşmalarında, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden güven oyu alan 17 rektör adayını koşulsuz desteklediklerini belirterek, aynı oylamada rektör adaylıkları reddedilen Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun adaylıktan çekilmelerini talep ettiler.

Yaptıkları basın açıklamasında, Melih Bulu’nun görevden alınmasına rağmen, kuruma verilen hasarların devam ettiğini, okulun hala polis ablukasında olduğunu, kampüste kolluk yoğunluğunun sürdüğünü hatırlatan mezunlar, hukuksuzca bir gecede açılan fakültelere, yine hukuksuzca, ÜYK kararı olmaksızın personel alımı yapıldığını, bununla yetinilmeyip kişiye özel personel alım ilanları hazırlandığını belirtti. 

“Üniversite senatosu işlevsizleştirilmeye, hukuksuz üye atamalarıyla ele geçirilmeye, her iki üst kurul üyeleri yıldırılmaya çalışılıyor; sözleşmeleri hukuksuzca ve keyfi bir biçimde iptal edilen akademisyenler, hakkını mahkemede arıyor” diyen mezunlar ulusal ve uluslararası akademik camiada ciddi tepkilere yol açan, kamu vicdanını yaralayan atama ve kararların geri alınmasını talep etti. 

“Boğaziçi camiasında yıllarca görev yapmış olsalar da, üniversitemizin, demokratik, çoğulcu, kapsayıcı ve özgürlükçü kurumsal kültürünü, işleyişini ve geleneğini asla içselleştirmedikleri icraatlarıyla sabit olan rektör vekili ve yardımcılarının ivedilikle istifa etmelerini istiyoruz” diye konuşan mezunlar, akademisyenlerin rektör adayı belirleme oylamasında ezici çoğunlukla güven oyu alamayan Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’ya da derhal adaylıktan çekilme çağrısında bulundu. 

Mezunlar ayrıca, şeffaf ve demokratik yollarla seçilmiş Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerinin bir an önce asaleten bu görevlere atanmalarını, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın, görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu’nun ve usulsüzce ÜYK’ya seçilmiş Haluk Özener’in istifa etmelerini ve ders vermeleri engellenen Feyzi Erçin ve Can Candan ile ilgili kararların iptal edilmesini de talep ettiler. 

Mezun Nöbetleri – 15 Ağustos 2021

Bugün 15 Ağustos  2021 Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz onbeşinci nöbetimiz.

Melih Bulu görevden alındı lakin okulumuzdaki yanlışlar sürüyor. Bulu döneminde yardımcılığa talip olanlar, bugün hala Boğaziçi’nde hasar üstüne hasar eklemeye devam ediyorlar. Okulumuz hala; polis ablukasında, kampüste kolluk yoğunluğu devam ediyor; hukuksuzca bir gecede açılan fakültelere, yine hukuksuzca, ÜYK kararı olmaksızın personel alımı yapılıyor; hatta bununla yetinilmeyip kişiye özel personel alım ilanları hazırlanıyor; üniversite senatosu işlevsizleştirilmeye, hukuksuz üye atamalarıyla ele geçirilmeye, her iki üst kurul üyeleri yıldırılmaya çalışılıyor; sözleşmeleri hukuksuzca ve keyfi bir biçimde iptal edilen akademisyenler, hakkını mahkemede arıyor. Onarılması güç hasarlar listesi uzadıkça uzuyor.

Biz mezunlar;

–                 Ulusal ve uluslararası akademik camiada ciddi tepkilere yol açan, kamu vicdanını yaralayan atama ve kararların geri alınmasını,

–                 Her ne kadar Boğaziçi camiasında yıllarca görev yapmış olsalar da, üniversitemizin, demokratik, çoğulcu, kapsayıcı ve özgürlükçü kurumsal kültürünü, işleyişini ve geleneğini asla içselleştirmedikleri icraatlarıyla sabit olan Rektör Vekili Naci İnci ve yardımcılarının ivedilikle istifa etmelerini,

–                 30 Temmuz’da akademisyenlerimizin yaptığı rektör adayı belirleme oylamasında ezici çoğunlukla güven oyu alamayan  Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun derhal adaylıktan çekilmelerini,

–                 Şeffaf ve demokratik yollarla seçilmiş Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerinin bir an önce asaleten bu görevlere atanmalarını,

–                 Bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın, görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu’nun ve usulsüzce ÜYK’ya seçilmiş Haluk Özener’in istifa etmelerini,

–                 Değerli akademisyenlerimiz, Feyzi Erçin’in ve Can Candan ile ilgili kararların derhal iptal edilmesini

talep ediyoruz ve güven oyu alan 17 rektör adayı akademisyenimizi koşulsuz destekliyoruz.

Tüm Boğaziçi camiası gibi, biz mezunlar da, ülkemizde yaşanan doğal afetlerden büyük üzüntü duyduğumuzu, yaşanan acılardan, kayıplardan mağdur olan tüm vatandaşlarımızın yanında ve destekçileri olduğumuzu tekrar belirtmek isteriz.

Güzel ülkemizde güzel yarınlar umudundan gayrısını #kabuletmiyoruzvazgeçmiyoruz