Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 31 Ekim 2021

Boğaziçi 300 gündür direniyor

Mezun nöbetinde buluşan Boğaziçililer, her türlü zorluğa, baskıya, tehdide, usulsüzlüğe, yalana ve yasağa rağmen tüm paydaşlar olarak direnişlerini 300 gündür sürdürdüklerine dikkat çekerek, tüm mezunları 5 Kasım Cuma günü Boğaziçi’nde ortak nöbete davet etti.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları yirmialtıncı buluşmalarında, özerk ve özgür üniversite mücadelesinde 300 günü geride bırakırken, yeni bir şiddet ve baskı ortamıyla karşı karşıya olduklarını vurguladı.

“Kayyum yönetimi, son haftalarda yaşananlardan da anlaşılacağı gibi, üniversitemizi sivil polis gözetiminde, güvenlikçi şiddeti ve çevik kuvvet tehdidiyle yöneteceğini açıkça ilan etmiştir” diye konuşan mezunlar, 300 gündür dile getirilen taleplere karşı söyleyecek tek bir sözü olmayan yönetimin, acizliğini güç kullanarak gizlemeye çalıştığını belirtti.  

Kendi öğrencisi, akademisyeni ve mezununa gözdağı vermekten başka bir şey yapamayan,  talepleri dinlemeyi, kavramayı ısrarla reddeden yönetimin üniversite kampüsünü, sadece bir tehdit ortamı olarak gördüğüne değinen Boazğiçi mezunları “Yapılan her eylemle, açılan her çadırla ve söylenen her şarkıyla bir itirazın dile getirildiğini, çok sesliliğin  beslendiğini, fikirlerin özgürce tartışıldığını gören ve bundan delice korkan bu anlayışın böyle bir ortamda uzun süre yaşama imkanı yoktur. Ve izlediğimiz kaba kuvvet gösterileri bu yönetimin var olma savaşında ne kadar zorlandığının da göstergesidir” diye konuştu.

Naci İnci ve atanmış kadronun, baskıcı uygulamalarını sadece güvenlikçi tedbirlerle değil idari usulsüzlükler, yasa tanımaz davranışlar ve hukuki oyunlarla da sürdürmeye çalıştığına dikkat çeken mezunlar, daha önce öğrencileri ihbar ederek tutuklanmalarına neden olan İnci’nin son olarak  kendisi için yeni bir mağduriyet yaratma gayretiyle 14 öğrenci hakkında “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik kanuna” başvurarak tedbir kararı aldırdığını hatırlattı.

Boğaziçi mezunları, “Bu kanun uygulanamadığı için kadınların hayatını kaybettiği ülkemizde bir üniversite rektörünün kendi öğrencilerine karşı bu tedbiri aldırmaya çalışması, mücadele ettiğimiz bu anlayışın pervasızlığını  ve acımasızlığını göstermektedir” diye konuştu. 

“Polis kasklarının ve kılıfına uydurulan kanunların arkasına saklanarak üniversitemizde var olmaya çalışan, beğenmediği haberlere erişim engeli getiren, sevmediği akademisyenlerin çevrim içi varlığından bile korkan, güvenlikçi takviyesiyle iş yapmaya çalışan  bu yönetimin yüzü hiç kızarmayacak, biliyoruz” diyen mezunlar her şeye rağmen yılmadıklarını, haklı taleplerini ısrarla dile getirmeye ve tüm paydaşlar olarak bir arada durmaya devam edeceklerini duyurdu.

Boğaziçililer yaptıkları basın açıklamasında, tüm mezunları 5 Kasım Cuma günü Boğaziçi  Üniversitesinde gerçekleştirecekleri ortak nöbete davet etti. “Her türlü zorluğa, baskıya, tehdide, usulsüzlüğe, yalana ve yasağa rağmen 300 gündür yılmadan sürdürdüğümüz direnişimiz bize dayanışmanın önemini, gücünü ve güzelliğini gösterdi” diyen mezunlar, “Hiçbirimiz 300 gün önceki kişi değiliz artık; yeni bir hayata, yeni bir gayeye, yeni bir umuda tutunduk. Gelin bu değerli kazanımı hep birlikte okulumuzda öğrenciler, akademisyenler ve çalışanlarla birlikte kutlayalım” diye konuştu.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 17 Ekim 2021

 “Gençlerin geleceğinden çalan her girişimin karşısındayız”

Mezun nöbetinde buluşan Boğaziçililer, kayyum yönetiminin akademik yılın henüz başında sergilediği  utanç verici davranışlara, öğrencilerin ihbar edilerek tutuklanmasına, kampüse alınmayan akademisyenlere değinerek, “Gençlerin geleceğinden çalınan her girişime karşı hep birlikte, büyük bir aile olarak durmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları yirmi dördüncü buluşmalarında, üniversitelerinde öğrencilere ve akademisyenlere karşı yürütülen düşmanca yaklaşıma dikkat çekerek öğrencileri eğitim haklarından mahrum bırakan tüm soruşturma ve yargılamaların sona erdirilmesini, akademisyenlere uygulanan keyfi yasakların kaldırılmasını talep etti.

Kendi öğrencilerini ihbar eden, akademisyenlerin kampüsteki varlığına bile tahammül edemeyen kayyum yönetimin aslında bu davranışlarıyla korkusunu gösterdiğini vurgulayan mezunlar, yaptıkları basın açıklamasında Naci İnci’nin Boğaziçi direnişine ilişkin sözlerine de değindi.

“Boğaziçi direnişi, Naci İnci’nin çeşitli mecralarda ısrarla dile getirdiği ve belli ki inanmak da istediği gibi ne 20 – 30 öğrencinin ne de huzur istemeyen ‘dar’ bir kesim akademisyenin protestosudur. Boğaziçi direnişi, öğrencisinden, akademisyenine, çalışanından, mezununa çok kalabalık bir ailenin, özerk ve özgür üniversite mücadelesidir” diye konuşan mezunlar, İnci’nin  rektör adaylığı seçim döneminde Boğaziçi akademisyenlerinin yüzde 95 oyuyla güvensizlik oyu alan isim olduğunu hatırlattı.

“İnanmak istediği dünyayı ezber cümlelerle kurmaya uğraşan, ağzından çıkanla aslında kendini ikna etmeye çalışan ve dile getirilen itirazı anlamamayı seçen bu zihniyetin, küçümsediği gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu ve onlardan nasıl da korktuğunu hepimiz biliyoruz” diyen Boğaziçi mezunları, bu yaklaşımın sadece Boğaziçi’ne değil Türkiye’nin her alanına sirayet ettiğinin de altını çizdi.  

“Ancak biz tüm baskıya, gözdağına, utanç vesilesi olan uygulamalara, hukuksuzluklara rağmen haklı olmanın verdiği güvenle hala buradayız ve gençlerin geleceğinden çalınan her girişime karşı hep birlikte, büyük bir aile olarak durmaya devam edeceğiz” diye konuşan mezunlar,   öğrencileri eğitim haklarından mahrum bırakan tüm soruşturma ve yargılamaların sona erdirilmesini, tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını ve akademisyenlere uygulanan düşmanca yaklaşımdan  vazgeçilmesini talep etti.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 5 Eylül 2021

Mezunlardan yeni Boğaziçililere: “Haklı mücadelemizde birlikte daha güçlüyüz.”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, üniversitelerine bu yıl giren yeni öğrencilere ve aralarına katılan yeni mezunlara seslenerek “Boğaziçi Üniversitesi’ni daha ileriye taşımak, özgür ve özerk üniversite idealine ulaşabilmek için sekiz aydır sergilediğimiz dayanışma sizlerin katılımıyla güçlenecek, sesimiz sizlerle birlikte çoğalacak” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onsekizinci buluşmalarında aralarına yeni katılan mezunlara ve yeni Boğaziçililere seslendi.

Boğaziçi Üniversitesi’nin geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da en başarılı üniversite adaylarının ilk tercihleri arasında yer aldığına dikkat çeken mezunlar,  bu durumun, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen eğitim kalitesine duyulan güvenin güçlü bir ıspatı olduğunu vurguladı.   

Yaptıkları basın açıklamasında yeni Boğaziçililere seslenen mezunlar,  “Türkiye’nin en nitelikli kamu üniversitelerinden birine girdiniz ve büyük bir ailenin, onurlu bir mücadelenin parçası olacaksınız.  Boğaziçi Üniversitesi’ni daha ileriye taşımak, özgür ve özerk üniversite idealine ulaşabilmek için sekiz aydır sergilediğimiz dayanışma sizlerin katılımıyla güçlenecek, sesimiz sizlerle birlikte çoğalacak” diye konuştu.

Mezunlar ayrıca bu yıl üniversitelerinden mezun olan öğrencileri de tebrik ederek “Bu yılı kep ve cüppe giymeden tamamlamış olsanız da güç her zaman aydınlık tarafta ve asla yalnız değilsiniz; bunu hiç unutmayın. Haklı olmanın verdiği güvenle sürdürdüğümüz mücadelemizde şimdi birlikte, çok daha kalabalık ve güçlüyüz” açıklamasında bulundu. 

 “Atanmış yönetimin üniversitemizde soldurmaya çalıştığı her bir renk için verdiğimiz mücadelede doğruyu aramaktan vazgeçmemeli, bir arada durmanın ve ısrarcı olmanın değerini bilmeli, aramıza yeni katılan her Boğaziçili ile bu dayanışma ruhunun gücünü yeniden hatırlamalıyız” diye konuşan mezunlar yaptıkları açıklamada üniversitelerindeki kadrolaşma çabalarına da dikkat çekti.    

“Bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen iyi üniversitelerin en önemli özelliği, nitelikli öğretim elemanlarını bünyesinde barındırması, bu kadroların istihdamının da şeffaf ve liyakate dayalı şekilde yürütülmesidir” diyen Boğaziçi mezunları, özgür düşüncenin ancak böyle kurumlarda beslenebildiğine, bilim ve teknoloji üretip kamusal fayda sağlayabildiğine dikkat çekerek “Bizler, son sekiz aydır okulumuzda yaşananlar, kadrolaşma çabaları, ilkelerimize, yönetim kültürümüze ters düşen girişimler, hukuksuz uygulamalar karşısında en büyük dayanağımızı hep bu inançtan alıyoruz” diye konuştu.  

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 29 Ağustos 2021

“İlkelerimizi korumak, siyaset üretebilmek için ısrarcı olmalıyız”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, mevcut yüksek öğrenim kanununun değişmesi için Meclis’e, üniversiteleriyle ilgili devam eden davaların bir an önce ele alınması için de yargıya çağrıda bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onyedinci buluşmalarında, özgür ve özerk üniversite idealine kavuşabilmek için önlerinde zorlu bir süreç olduğunu belirterek “Birçok alanda aynı anda mücadele etmemiz, üniversitemizin tabandan gelen örgütlenme geleneğinin, demokratik ve şeffaf yönetim yapısının sürdürülebilmesi için tüm paydaşlar olarak bir arada ve yanyana durmamız, her çabayı harcamamız gerekiyor” diye konuştu. 

“Atanmış yönetimin yok etmeye çalıştığı katılımcı yönetim kültürümüzü ve özgür akademik ortamın güvencesi olan ilkelerimizi korumak, siyaset üretebilmek için niyet göstermek, ısrarcı ve takipçi olmak sadece Boğaziçi için değil, özgür ve özerk üniversite mücadelesini veren herkes için bir başlangıç olacaktır” diyen mezunlar, bu alanda yürütülen mücadelenin başarılı olabilmesi için mevcut yüksek öğrenim kanununun değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu yönde gerekli politikaların üretilmesi için Meclis’e çağrıda bulunan Boğaziçililer ayrıca üniversiteleriyle ilgili halen devam eden davaların bir an önce ele alınması için yargıya da seslendi.  

Mezunlar ayrıca, “Akademisyenlerin güven oyu verdiği 17 adaydan hiçbirinin sahip olmadığı, sadece Naci İnci’de bulunan özelliğin kamuoyuyla paylaşılmaması da, adrese teslim ilanlarla üniversitemizde süren kadrolaşma gayretleri de, senato ve diğer kurumlar üzerinden yürütülmeye çalışılan kanunsuz işler de karşı karşıya olduğumuz husumetin birer yansımasıdır” diye konuştu. 

Basın açıklamalarında Naci İnci’nin geçen hafta kamuoyuyla da paylaşarak öğrencilere ve akademisyenlere gönderdiği açık mektuba da değinen mezunlar,  “’Ötekinin’ haklarının gözetilmesinden, Boğaziçi kültürünün gereklerinden ve karşılıklı saygıya dayalı bir ortamın oluşturulmasının öneminden bahseden İnci’nin gündeme getirdiği tüm bu başlıklarda okulumuzun ilkelerinden ne kadar uzak olduğu, yılın başından bu yana sergilediği performansıyla ortadadır” diye konuştu. 

“Mevki ve makamlar geçicidir” diyen İnci’nin akademisyenlerin %95 oranındaki güvensizlik oyuna rağmen koltuk kapmaktan geri durmadığını hatırlatan Boğaziçi mezunları İnci’nin bu süreçte Boğaziçi’ne ne yaptığını farklı platformlarda sık sık kamuoyuna hatırlatmaya çalıştıklarını vurguladı. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 22 Ağustos 2021

“Bu düzeni ancak mücadeleyle değiştirebiliriz

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, üniversitelerine rektör atanan Naci İnci’yi kabul etmediklerini  belirterek, özgür ve özerk  üniversite idealini destekleyen herkesi, hukuksuz uygulamalara, senato gaspına, keyfi yönetime karşı gelebilmek, doğru siyaseti üretebilmek için mücadelelerine katılmaya çağırdı.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları, onaltıncı buluşmalarında Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yine bir geceyarısı kararnamesi ile atanan Naci İnci’ye seslendi. 

Üniversitede görev yapan 746 akademisyenin yüzde 82’sinin katıldığı güven oylamasında, Naci İnci’nin adaylığına yüzde 95 oranında karşı çıkıldığını hatırlatan mezunlar, öğrencilerin, çalışanların ve mezunların katıldığı ayrı bir oylamada da benzer bir sonuçla İnci’nin en yüksek ret oyu alan isim olduğunu vurguladı.

Naci İnci’ye “İçinde yaşadığınız topluluğun ruhuna, değerlerine aykırı davrandığınız, taleplerine duyarsız kaldığınız ve çok açık bir şekilde istenmediğiniz bir ortamda nasıl görev yapmayı düşünüyorsunuz?” diye soran mezunlar, “Bilmenizi isteriz ki o koltukta oturduğunuz sürece sizin dünyanız küçülecek bizim mücadelemiz ise büyüyerek devam edecek”şeklinde konuştu.   

Direnişlerinin asıl şimdi başladığını belirten Boğaziçi mezunları, özgür ve özerk  üniversite idealini destekleyen herkesi mücadelelerine katılmaya, hukuksuz uygulamalara, senato gaspına, keyfi yönetime karşı gelebilmek, doğru siyaseti üretebilmek için gayret ve cesaret göstermeye çağırdı. 

“Unutmayalım, bu düzeni ancak yılmadan, yorulmadan, gücümüzü hiç kaybetmeden, hep beraber mücadele ederek ve sesimizi daima çoğaltarak değiştirebiliriz” diye konuşan mezunlar, “Tüm Boğaziçi bileşenleri olarak biz hep aynı yerdeyiz: Üniversitemize kayyum atanan Naci İnci’yi tanımıyor, bize dayatılan bu hukuksuzluğa karşı daha da güçlü duracağımızı, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz” açıklamasında bulundu.  

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 15 Ağustos 2021

“Güven oyu alamayanlar adaylıktan çekilmeli”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, Melih Bulu döneminde yardımcılığa talip olanların üniversiteye hasar vermeye devam ettiğine dikkat çekerek, rektör adayı belirleme oylamasında akademisyenlerden güven oyu alamayan Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun adaylıktan çekilmelerini talep ettiler.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onbeşinci  buluşmalarında, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden güven oyu alan 17 rektör adayını koşulsuz desteklediklerini belirterek, aynı oylamada rektör adaylıkları reddedilen Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun adaylıktan çekilmelerini talep ettiler.

Yaptıkları basın açıklamasında, Melih Bulu’nun görevden alınmasına rağmen, kuruma verilen hasarların devam ettiğini, okulun hala polis ablukasında olduğunu, kampüste kolluk yoğunluğunun sürdüğünü hatırlatan mezunlar, hukuksuzca bir gecede açılan fakültelere, yine hukuksuzca, ÜYK kararı olmaksızın personel alımı yapıldığını, bununla yetinilmeyip kişiye özel personel alım ilanları hazırlandığını belirtti. 

“Üniversite senatosu işlevsizleştirilmeye, hukuksuz üye atamalarıyla ele geçirilmeye, her iki üst kurul üyeleri yıldırılmaya çalışılıyor; sözleşmeleri hukuksuzca ve keyfi bir biçimde iptal edilen akademisyenler, hakkını mahkemede arıyor” diyen mezunlar ulusal ve uluslararası akademik camiada ciddi tepkilere yol açan, kamu vicdanını yaralayan atama ve kararların geri alınmasını talep etti. 

“Boğaziçi camiasında yıllarca görev yapmış olsalar da, üniversitemizin, demokratik, çoğulcu, kapsayıcı ve özgürlükçü kurumsal kültürünü, işleyişini ve geleneğini asla içselleştirmedikleri icraatlarıyla sabit olan rektör vekili ve yardımcılarının ivedilikle istifa etmelerini istiyoruz” diye konuşan mezunlar, akademisyenlerin rektör adayı belirleme oylamasında ezici çoğunlukla güven oyu alamayan Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’ya da derhal adaylıktan çekilme çağrısında bulundu. 

Mezunlar ayrıca, şeffaf ve demokratik yollarla seçilmiş Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerinin bir an önce asaleten bu görevlere atanmalarını, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın, görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu’nun ve usulsüzce ÜYK’ya seçilmiş Haluk Özener’in istifa etmelerini ve ders vermeleri engellenen Feyzi Erçin ve Can Candan ile ilgili kararların iptal edilmesini de talep ettiler. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 8 Ağustos 2021

“Her mücadeleyi yan yana durarak kazanacağız”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, ülkede yaşanan yangın ve sel felaketlerindeki dayanışma örneklerine değinerek,  ”Toplumsal muhalefet olarak verdiğimiz her mücadeleyi,  yan yana durarak, bize dayatılanları kabul etmeyerek ve direnişten vazgeçmeyerek kazanacağız” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları ondördüncü  buluşmalarında, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olacak kişinin güvenoyu verdikleri 17 isim arasından seçilmesini asgari talepleri olarak duyuran akademisyenlere destek verdi.

Mezunlar yaptıkları açıklamada, akademisyenlerin güvensizlik oyu verdiği eski Rektör Melih Bulu’nun ekibinde görev almış Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun rektör adaylıklarına karşı çıkarak, “Atanmış eski yönetim tarafından göreve getirilen tüm yönetim kadrosunun istifasını talep ediyoruz” diye konuştu. 

Bu idari kadronun yetersizlikleri ve senato toplantılarında yaptıkları usulsüzlüklerle üniversitye zarar vermeye devam ettiğine dikkat çeken mezunlar son olarak Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun Ofis Koordinatörü Cemre Baytok’un  sudan bahanelerle işten çıkarıldığını hatırlattı. Okulun tanıtım haftasında akademisyenlerin,  hukuksuzca işten çıkarılan tüm üniversite çalışanları için rektörlük önünde oturma eylemlerini sürdürdüklerini belirten mezunlar, kampüsün yine polis ablukası altında, öğrencilerin ise güvenlikçi gözetiminde olduğunu vurguladı. 

Boğaziçi mezunları, ülkede ardarda yaşanan yangın ve sel felaketlerine de değinerek,  “Hayatını kaybeden tüm canlıların yasını tutuyoruz. Üzüntü ve çaresizlik içinde, yönetimin tercihlerine, yöneticilerin beceriksizliğine, kibrine ve düşmanlığına tanıklık ettiğimiz bu haftada,  umut veren  dev bir dayanışmanın her şeye rağmen inat ve ısrarla yeşermesini  de izledik” ifadesini kullandı. 

“Tüm zorluklara rağmen mücadelelerinde yılmayan görevlilere,  onlarla birlikte hortum tutan, malzeme dağıtan, kelebeğe su veren, kuzuları kucaklayan herkese, baskı ve şiddete boyun eğmeyen gazetecilere minnettarız”  diye konuşan mezunlar, “Türkiye’de her an, her alanda daha güçlü bir dayanışmanın doğuşuna şahit olduğumuz şu günlerde artık daha iyi biliyoruz ki, toplumsal muhalefet olarak verdiğimiz her mücadeleyi,  yan yana durarak, bize dayatılanları kabul etmeyerek ve direnişten vazgeçmeyerek kazanacağız” dedi. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 1 Ağustos 2021

“Sorumlu davranma zamanı”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, akademisyenlerin 17 rektör adayına güvenoyu vererek YÖK’e uzun bir liste sunduğuna dikkat çekti ve son yedi ayda yaşananların tekrarlanmaması için bundan sonra atılacak adımlar konusunda ilgili tüm kurumları sorumlu davranmaya çağırdı. 

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onüçüncü buluşmalarında geçen hafta üniversitelerinde yaşanan rektör adayı belirleme sürecine değindi. 

Bu sürecin ,  dünya çapında 17 değerli ismin üniversite yönetimine talip olması ve meslektaşlarından güven oyu almasıyla sona erdiğini hatırlatan mezunlar, bu isimlerin üniversitenin ilkelerine sadık kalacaklarını, son yedi ayda yaşananların tekrarlanmaması, kuruma verilen hasarın hızla giderilebilmesi için çalışacaklarını beyan ettiğini vurguladı. 

“Öncelikle YÖK ve ilgili tüm kurumların bu açıklamaları ciddiye almasını, doğru değerlendirmesini ve yükseköğretimde yeni bir yönetişim modeline geçebilmemizi sağlayacak adımları, önerileri tartışmaya açmasını talep ediyoruz” diyen mezunlar, 2 Ağustos’tan sonra yaşanacak gelişmeler ne yönde olursa olsun, bu geçiş sürecinde, bu taleplerinin takipçisi olacaklarını, bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen yeni bir üniversiteye kavuşmamızı sağlayacak  yasal düzenlemelerin hayata geçmesi için mücadele edeceklerini belirttiler.  

Boğaziçi direnişinin Türkiye için milat olmasını isteyen mezunlar, “Sorunları ortada olan mevcut sistemin inanç, ısrar ve gayretle geride bırakabileceğimize, şimdiye kadar ertelenen, görmezden gelinen çözüm önerilerini tüm bileşenlerin ve aynı ideali paylaşan tüm kesimlerin katılımıyla tartışıp politika üretebileceğimize gönülden inanıyoruz” diye konuştu.  

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 25 Temmuz 2021

“Aynı yanlış bizi doğruya ulaştırmayacak” 

Mezun nöbetinde buluşan Boğaziçililer, üniversitenin onayından geçmemiş, ilkeleriyle uyuşmayan bir rektörün asla kabul görmeyeceğini belirterek, aynı yöntemle yapılan rektör seçiminin ne kuruma ne de Türkiye’ye yarar sağlamayacağını vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onikinci buluşmalarında, yeni rektör seçimiyle ilgili gelişmeleri değerlendirdi ve son yedi ayda üniversitelerinde yaşananların tekrar etmemesi için yapılması gerekenleri hatırlattı. 

Mezunlar nöbet sonrası yaptıkları açıklamada üniversitenin onayından geçmemiş, ilkeleriyle uyuşmayan bir yöneticinin asla kabul görmeyeceğini hatırlatarak, “İnat ve ısrarla, alelacele iş yapmanın ne kuruma ne de Türkiye’ye bir yarar sağlamayacağını, bu yanlışın bizi bir doğruya ulaştırmayacağını yeniden vurgulama ihtiyacı duyuyoruz” ifadesini kullandı.

“Önümüzdeki kritik dönemde akademisyenlerin başlattığı rektör adaylarını belirleme sürecinin ve duyurdukları kriterlerin destekçisi olmaya devam edecek, Boğaziçi derslerinden elde ettiğimiz somut değişim taleplerinin hayata geçmesi için gayret sarfedeceğiz” diye konuşan Boğaziçi mezunları, direniş sürecinden herkesin ders çıkarması gerektiğini belirtti. 

“Üniversitelerde yaşanan yönetsel krizlerin aşılabilmesi için, kalıcı dönüşüm ihtiyacının önemini daha iyi kavramalı, yükseköğretimde yeni bir yönetişim modeline geçebilmemizi, bilimsel ve evrensel ilkelerle işleyen yeni bir üniversiteye kavuşmamızı sağlayacak  yasal düzenlemeleri konuşmaya başlamalıyız”  diyen mezunlar özerk ve özgür üniversite için gerekli olan değişiklikler gerçekleşene kadar bu yolda çaba harcamaya devam edeceklerini duyurdu. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 18 Temmuz 2021

 “Daha güçlü durma ve değişim için harekete geçme vakti”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer, Melih Bulu’nun görevden alınmasının kendilerine önümüzdeki dönem için yenI bir güç ve mücadele azmi kazandırdığını belirterek  “Vakit, hukuksuz uygulamalara, artarak devam eden yıldırma girişimlerine, tehditlere karşı daha da güçlü durma  ve değişim için harekete geçme vaktidir” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onbirinci buluşmalarında Melih Bulu’nun görevden alınmasından sonra yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 

Melih Bulu’nun arkasında uzun bir hasar listesi bıraktığını ve kendilerine, bir üniversitenin nasıl olmaması gerektiğini gösterdiğini vurgulayan mezunlar, “Bu gelişme bize önümüzdeki dönem için yeni bir güç, yeni bir mücadele azmi kazandırdı. Çünkü sadece son dört günde yaşananlara bakarak yolun henüz başında olduğumuzun farkındayız” diye konuştu. 

Bulu’nun görevden alındığı aynı hafta içinde güvenlik görevlisi alımı için ilan verildiğine, dava süreci devam eden Hukuk Fakültesi’ne doçent ve araştırma görevlisi arandığına dikkat çeken Boğaziçi mezunları “Son olarak da, direnişimizin hafızasını oluşturan  Can Candan’ın vekaleten atanmış rektörün ilk icraatıyla görevine son verilmesi ve hakkında açılan disiplin soruşturması, bugüne kadar gördüğümüz  düşmanca tutumun  hız kesmeden sürdüğünü gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.  

Üniversitelerinin demokratik yapısına büyük zarar veren Bulu döneminin tekrar etmemesi için tüm bileşenler olarak taleplerini dile getirmekten  asla  vazgeçmeyeceklerini duyuran mezunlar, rektör adayı belirleme sürecini başlatan akademsiyenleri desteklediklerini  de vurguladılar. 

“Mücadelesini verdiğimiz özerk üniversite, akademik yöneticilerini kendi bileşenlerince seçen, tabandan yönetilen ve bu işleyişi düzenleyen kanunlara sahip bir üniversite anlamına gelmektedir” diye konuşan Boğaziçi mezunları, bu ideale sahip herkesi aylardır yürüttükleri direnişe destek vermeye ve üniversite özerkliğinin sağlanabilmesi için gerekli politikaların üretilmesi konusunda ısrarcı olmaya çağırdı. 

“Bu yolda artık bir dakika bile kaybetmeye tahammülümüz  kalmadı.  Vakit, hukuksuz uygulamalara, artarak devam eden yıldırma girişimlerine, tehditlere karşı daha da güçlü durma  ve değişim için harekete geçme vaktidir” diye konuşan Boğaziçililer, mezunlar olarak gündeme getirdiklari  intihal dosyasının da, akademisyenlerin  açtığı davaların da, öğrencileri eğitim haklarından mahrum bırakan soruşturma ve yargılamaların da  takipçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.