Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 11 Temmuz 2021

Boğaziçi mezunlarından milletvekillerine çağrı

Boğaziçi direnişine destek amacıyla çevrimiçi mezun nöbetinde buluşan Boğaziçililer, özgür ve özerk bir üniversiteye kavuşmanın yolunun doğru politikalar üretmekle mümkün olacağını vurgulayarak milletvekillerinden, ihtiyaç duyulan düzenlemelerin nasıl hayata geçirilebileceğinin yollarını araştırmalarını istedi.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları onuncu buluşmalarında milletvekillerine çağrıda bulundu. 

Nöbet sonrası yaptıkları açıklamada farklı fakültelerden bir grup akademisyenin Meclis ziyaretine değinen mezunlar, “Bu vesileyle biz de buradan özellikle muhalefet milletvekillerine seslenmek istiyoruz” diye konuştu. 

Güvenlikçi şiddetine, senato gaspına, liyakatsiz kadrolara, hukuksuz uygulamalara, keyfi yönetime karşı gelebilmenin, özgür ve özerk bir üniversiteye kavuşmanın yolunun doğru politikalar üretmekle mümkün olacağına işaret eden mezunlar “Altı aydır dile getirdiğimiz taleplerin siyasete nasıl yansıtılacağının, ihtiyaç duyulan düzenlemelerin nasıl hayata geçirilebileceğinin yollarını bulmak siz milletvekillerinin sorumluluğudur” açıklamasında bulundu. 

 “İtiraz çığlıklarımızın anlamlı bir çözüm üretebilmesi, özgür ve özerk üniversitelerin, güvenli kampüslerin, liyakate dayalı yönetim anlayışının hayatımızda yer bulabilmesi için siyasi aklın öncelikle yapıcı bir arayışa girmesi, ardından da daha iyiye gidebileceğimiz bir siyaset yaklaşımı sergilemesi gerekir” diyen Boğaziçi mezunları milletvekillerine seslenerek “Doğru siyaseti üretebilmek için öncelikle istek sonra da cesaret ve gayret talep ediyoruz sizden” çağrısında bulundu.

Mezunlar ayrıca üniversitelerinde baskısını giderek artıran güvenlikçi zihniyetle de mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek atanmış yönetimin baskıcı uygulamalarını eleştirdi.  Mezunlar, “Gücü sadece emrindeki güvenlikçilere yeten, onun dışında hiçbir şeyi yönetemeyen bu atanmış kadro, üniversitemizde kaba kuvvet ve düşmanlıkla geçirdiği her gün suç işlemektedir ve yaşananlardan da birincil derecede sorumludur. Bu kişilerin işlediği suçların cezasız kalmaması için bizler de takipte olacağız” diye konuştu. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni -4 Temmuz 2021

“Şiddetiniz, direnişimiz karşısındaki çaresizliği gösteriyor”

Mezun nöbetinde çevrimiçi olarak bir araya gelen Boğaziçililer, keyfi uygulamalarla kilit altına alınan üniversitelerinde son yaşanan olaylara değinerek kilit altına alınan kampüsteki polis ve güvenlikçi şiddetinin, yasakların, keyfi uygulamaların direniş karşısındaki çaresizliği gösterdiğini vurguladı. 

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen 150 mezun dokuzuncu buluşmalarında hafta sonu kilit altına alınan üniversitelerinde yaşananlara dikkat çekti. Polis ve güvenlikçilerin öğrencileri darp ettiğine, akademisyenleri kampüse almadığına dikkat çeken mezunlar, “Bunlar direnişimiz karşısındaki çaresizliğin görüntüleri” diye konuştu.

Atanmış rektöre karşı Boğaziçi bileşenleri olarak sürdürdükleri  direnişin altıncı ayını doldurduğuna da vurgu yapan mezunlar, Melih Bulu’nun göreve atandığı günlerde “İstifayı düşünmüyorum, bu kriz altı ay içinde biter” sözlerini hatırlatarak “Gözaltılar, soruşturmalar, polis şiddeti,  güvenlikçi terörü, siyasetçi tehdidiyle geçen bu altı ayın sonunda hiçbirimiz aynı insan değiliz artık. Boğaziçi bileşenleri olarak bizler birbirimizi bulduk, yan yana durduk, beraber öğrendik;  dayanışmanın ve direnişin verdiği güçle her geçen gün biraz daha çoğaldık” diye konuştu. 

Melih Bulu ve etrafındaki kadronun  senatoyu ele geçirmek için dolaplar çevirmesine, gözdağı niyetine kampüse kameralar yerleştirmesine rağmen, üniversitenin içinde güvenlikçi çemberi olmadan, ıslıkları duymadan dolaşamadıklarını, kapalı kapılar ardında yaşamak zorunda kaldıklarını belirten mezunlar, atanmış idari kadroya seslenerek “Bu altı ayda sizler tutsak, bizler özgür olduk okulumuzda aslında; sizler aklınızı ve vicdanınızı kaybederken bizler yüreğimiz ve cesaretimizle yol aldık” şeklinde konuştu.   

“Bu yol bizi nereye götürürse götürsün bir arada hep bir adım önde olacağız. Çünkü demokrasi mücadelemizde, özgür ve özerk üniversite talebimizde haklıyız, ısrarcıyız ve birlikte sizden çok daha güçlüyüz” diyen Boğaziçi mezunları, atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamalar, uygulamalar sona erdirilene ve hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar direnişten vazgeçmeyeceklerini bir kez daha dile getirdiler ve nöbet sonunda  “Boğaziçi 6 Aydır Direniyor”, “Boğaziçi Kilit Altında” yazan  pankartlarla tepkilerini dile getirdiler.   

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 27 Haziran 2021

“Kararlılığımız ve direncimiz karşısında kaybedeceksiniz”

Mezun nöbetinde sekizinci kez bir araya gelen Boğaziçililer, üniversite senatosunun atanmış rektör ve ekibi tarafından gasp edilmesini pankartlarla protesto etti.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbette bir araya gelen mezunlar, senato toplantısında yaşananlara tepkilerini dile getirdi. 

Gayrimeşru yollarla senatoyu ele geçirmek isteyen, mükerrer oylarla senatörlerin iradesini hiçe sayan kadronun, senato toplantısında “Eğer buradan karar çıkmazsa biz hocayı istediğimiz gibi alırız” dediğine dikkat çeken mezunlar, yaptıkları basın açıklamasında “Tamamen siyasi atmosfere dayalı sahte gücünüzü ne güzel göstermiş, niyetinizi tek cümleyle ne güzel anlatmışsınız; hukuksuzluğu, adaletsizliği, liyakatsizliği ne güzel özetlemişsiniz” diye konuştu.

Mezunlar, üniversitenin atanmış yönetimine “Hırsınız, hıncınız öyle karartmış ki gözünüzü, ele geçirmek istediğiniz kurumun aslında sadece bir bina olmadığını, ülkemizin gençlerinin geleceği olduğunu göremiyorsunuz. Ona zarar vererek aslında kendiniz dahil hiç kimseye yaşam alanı bırakmadığınızı anlayamıyorsunuz” diye seslendi. 

“Kararlılığımız ve direncimiz karşısında kaybedeceksiniz, çünkü bizler daha dayanıklıyız; haklıyız, güçlüyüz ve kalabalığız. Aklımızı ve vicdanımızı koruyoruz. Unutmayın; her şeyi görüyoruz, hepinizi tanıyoruz” diyen Boğaziçi mezunları, mücadelelerine yılmadan devam edeceklerini vurgulayarak üzerlerinde “Senatomuz Gasp Ediliyor,” “Üniversitene Sahip Çık” ve  “Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz” yazılı pankartlarla tepkilerini dile getirdiler.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 20 Haziran 2021

“Senatoya müdahale geleceğimize müdahaledir ” 

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer yaptıkları açıklamada, üniversite senatosunun yönetim tarafından gaspedilmeye çalışıldığını belirterek özgür ve özerk üniversite idealini destekleyen herkesi Boğaziçi direnişine destek vermeye çağırdı.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen mezunlar atanmış rektör ve etrafındaki idari kadronun senatoda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için yaptığı oyunlara değinerek, özgür ve özerk üniversite idealinde buluşan herkesi altı aydır tüm bileşenlerce yürütülen mücadeleye destek olmaya çağırdı.  

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında senatonun üniversite için önemine değinen mezunlar “Üniversite senatomuz, bizim kalbimizdir. Üniversitemizin işleyişinin en önemli aygıtıdır ve bu işleyişi düzenleyen kanunları yapar. Siyasal sadakate dayalı akademik bir kadro özleminde olan bu atanmışlar grubu, senatoyu hedef alarak yalnız akademik işleyişe müdahale etmeyi değil üniversitemizin demokrasi kültürünü de zedelemeyi amaçlamaktadır” diye konuştu.  

“Senatonun özgür ve özerk olarak çalışabilmesi, fakülte ve enstitülerimizin gerçek anlamda temsil edilmesi YÖK’ün de desteğiyle engelleniyor” diyen mezunlar seçilmiş isimlerin göreve atanmadığına,  atanmış rektörün önerilerininse vakit kaybetmeden hayata geçirildiğine dikkat çekti. Bir kişinin birden fazla birimi temsil etmeye çalıştığını belirten mezunlar, “Bu tür kurnazlıklar, demokratik olarak işleyen bir sistemin suistimal edildiğinin de göstergesidir, gasp girişimidir ve bilinmelidir ki sadece bizim üniversitemizin değil ülkemiz gençlerinin geleceğine de kastetmektedir” dedi.   

Özgür ve özerk üniversite idealini destekleyen herkesi Boğaziçi Üniversitesi’nde aylardır tüm bileşenler tarafından yürütülen mücadeleye destek vermeye çağıran mezunlar, “Unutmayalım, bu düzeni ancak yılmadan, yorulmadan, gücümüzü hiç kaybetmeden, hep beraber mücadele ederek ve sesimizi daima çoğaltarak değiştirebiliriz” diye konuştu.    

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 13 Haziran 2021

 “Sesimizi yükseltebileceğimiz her ortamda bu hukuksuzluğa itirazımız sürecek”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer yaptıkları açıklamada, üniversitenin farklı bölümleri tarafından dile getirilen yönetimin hukuksuz uygulamalarına ve akademik kurullarda usulünce alınmış kararlara yapılan müdahalelere dikkat çektiler.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen mezunlar, altıncı buluşmalarında üniversitenin farklı bölümlerinin akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğin önemini vurgulamak amacıyla art arda yaptığı açıklamalara değindiler.

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında her bölümün atanmış rektör ve etrafındaki idari kadroya seslendiğini hatırlatan mezunlar, “Akademisyenler bir takım oyunlarla üniversiteyi ele geçirmeye çalışan, tepeden inme bir yaklaşımla yönetmeye çabalayan bu kadroya, bu yaklaşıma karşı çok net tavır aldı” diye konuştu. 

“Biz de atanmış rektör ve etrafındakilere sormak istiyoruz” diyen mezunlar  “Yönetmek için hukuksuz her yolu denediğiniz bu üniversitenin, bir takım kurnazlıklarla özerkliğini yok etmeye çalışmaktan yorulmadınız mı? Bu kadar baskı ve gözetimle, idari oyunlarla ele geçirmeye çalıştığınız üniversitemize bu şekilde zarar verdikçe başarılı olduğunuzu mu sanıyorsunuz?” diye konuştu.

Boğaziçili mezunlar “Sesimizi yükseltebileceğimiz, dayanışabileceğimiz her ortamda bir araya gelmeye, bu hukuksuzluğa itiraz etmeye devam edeceğiz. Çünkü şimdi yapacağımız her itiraz, nasıl bir geleceği hep beraber kuracağımıza da işaret edecektir” diyerek baskılar, idari oyunlar karşısında yılmayacaklarını, yorulmayacaklarını belirtti. 

“Yüzü hiç kızarmadan üniversitemizde ders verdiği yalanını söyleyen atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, hukuka ve kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamalar ve kararlar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz” diyen mezunlar akademisyenlerin açtığı davaların da takipçisi olduklarını vurguladı. Bu davalarda ivedilikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesini ve hayata geçirilen tüm usulsüz işlemlerin iptal edilmesini talep eden Boğaziçi mezunları, “Konunun hızla değerlendirilmesi her geçen gün karşımıza çıkan yeni sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir” diye konuştu.

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 6 Haziran 2021

“Üniversitemize yönelik baskıcı uygulamalar bir tükenişin işaretidir”

Mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer yaptıkları açıklamada, 150 gündür üniversiteye yönelik sürdürülen baskıcı ve hukuksuz uygulamalara dikkat çekti ve gücünü kanıtlamak için yönetimin attığı her adımın kendini yok etme girişimi olduğunu vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen mezunlar, bugünkü beşinci buluşmalarında, 150 gündür tüm bileşenler tarafından sürdürülen mücadelede neredeyse her gün yeni bir zorbalığa, baskıya ve hukuksuz müdahaleye şahit olduklarını vurguladı.  

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında son günlerde  üniversitede yaşananları hatırlatan mezunlar “Üniversitenin kapısına takılan kilitlerle, güvenlikçi şiddetiyle, yasaklarla kampüse erişimi engelleme gayreti; gece baskınları, adli kovuşturmalar ve disiplin soruşturmalarıyla öğrencileri korkutma girişimi, varlığını gasp ve tahrip etme üzerine kuran bu yönetim anlayışının bir haftada sergilediği davranışa sadece birkaç örnek” diye konuştu.  

Üniversitedeki derslerine son verilen akademisyenler Feyzi Erçin ve Ecmel Ayral’a da değinen mezunlar,  “Akademisyenlerin derslerini hukuksuz ve tamamen siyasi bir kararla engelleyen bu anlayışa, üniversitemizin ilkelerini büyük bir hoyratlıkla ihlal ederek nereye varmaya çalıştığını sormak istiyoruz” dedi. 

Mezunlar açıklamalarında “150 gündür üniversitemize layık görülen bu baskıcı, hukuksuz uygulamalar ve verilen her yeni hasar, aslında bir tükenişin işaretidir. Kendi ülkesinin değerli bir kurumuna bunu bile isteye, pervasızca yapabilen bu despotik yönetim bilmelidir ki gücünü kanıtlamak için attığı her adım, ihlal ettiği her ilke kendini yok etme girişimidir” diye konuştu. 

“Biz burada öğrencilerle, akademisyenlerle, tüm bileşenlerle dayanışma içinde bir arada dururken sayımızın görünenden çok daha fazla olduğunu biliyoruz” diyen mezunlar “Gücümüz ise, her türlü baskı ve sindirme girişimine karşı dirençle sürdürdüğümüz dayanışmamızda ve üniversitemizin değerleriyle var edeceğimiz müşterek geleceğimizdedir.  Ve bu gelecek, haklı ve meşru mücadelemizle şekillenecek bir gelecektir” açıklamasında bulundu.    

Nöbetin sonunda her hafta olduğu gibi atanmış rektör ve rektör yardımcılarının istifasını kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamaların da sona erdirilmesini isteyen mezunlar, ayrıca akademisyenlerin açtığı tüm davaların destekçisi, katılımcısı ve takipçisi olduklarını yinelediler.  

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 30 Mayıs 2021

“Bulu, üniversitemizi zapt etme gayesinden vazgeçmelidir”

Boğaziçi Üniversitesi mezunları son nöbetlerinde, görevlerini kötüye kullanarak öğrencileri ihbar eden özel güvenlik personeli ve kampüse yerleştirilen kameralar aracılığıyla üniversitede yaratılmaya çalışılan korku ortamına dikkat çekti ve Melih Bulu’yu kadrosunu  aldığı kendi üniversitesinde çalışmaya davet etti.  

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir aydır her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen mezunlar, bugünkü buluşmalarında, üniversite ve çevresinde artarak devam eden güvenlikçi uygulamaları, öğrencilere yönelik yıldırma amaçlı baskınları bir kez daha hatırlatarak, kampüsün öğrenciler ve akademisyenlerin güvenliklerinin tehdit edildiği mekanlar haline geldiğini vurguladı. 

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında “Atanmış rektöre karşı sürdürdüğümüz direnişimiz, artarak devam eden baskılar yoluyla sindirilmeye çalışılmakta, kampüsümüz tekinsiz bir gözetim alanı haline getirilmektedir” diye konuşan mezunlar, geçen hafta sonu bir özel güvenlik görevlisinin şikayeti üzerine gece yarısı ifade vermeye götürülen dört Boğaziçili öğrenciye yapılan muameleye dikkat çekti. 

“Normal bir saatte, telefonla ifadeye çağrılabilecek öğrencilerin gece yarısı evlerinden alınması, GBT yapılması teamüle de usule de aykırıdır. Anayasal haklarını kullanan öğrencilerin bu şekilde psikolojik şiddete maruz bırakılması ve sindirilmeye çalışılması kabul edilemez” diyen mezunlar, hizmet tanımı güvenlik ve koruma ile sınırlı olan özel güvenlik personelinin, kolluk kuvvetlerinden talimat almak, öğrencileri fişleyip ihbar etmek gibi görevleri bulunmadığını da hatırlattı. 

Atanmış rektör Melih Bulu’nun geçen hafta içinde bir başka üniversiteden kadro almasına da değinen mezunlar, “YÖK’ün şeffaflık ilkesine aykırı bir şekilde kendisine başka bir üniversiteden kadro yaratılan atanmış rektör bilmelidir ki bu güvenlikçi uygulamalar, karanlıkta ve ansızın hayata geçirilen baskınlar Boğaziçi dayanışmasını her geçen gün daha da dirençli hale getirmektedir. Kendisine tavsiyemiz bir takım kurnaz girişimlerle üniversitemizi zapt etme gayesinden en kısa sürede vazgeçmesi, kadrosunu aldığı kendi üniversitesinde huzur içinde çalışmalarını sürdürmesidir” diye konuştu. 

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 23 Mayıs 2021

 “Güvenlikçi uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir”

Boğaziçi Üniversitesi mezunları, her pazar çevrimiçi sürdürdükleri nöbetlerinde, üniversite bileşenlerinin temel haklarını gasp eden ve üniversitenin kurumsal özerkliğini hiçe sayan ayrımcı uygulamaların, öğrencilere yönelik baskıların sona ermesini talep ederek kampüs içinde yaratılmaya çalışılan gözetim ortamının tehlikelerine dikkat çekti.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının yılın başından beri üniversitelerinde atanmış rektöre karşı devam eden direnişi genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak için başlattıkları nöbet üçüncü haftasını doldurdu. 

Her pazar öğle saatinde çevrimiçi olarak bir araya gelen 200’ü aşkın mezun son buluşmalarında, Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen hafta yaşananları hatırlatarak kurumsal özerkliği hiçe sayan ve kampüs içinde gözetim ortamı yaratmayı amaçlayan “güvenlikçi uygulamalar”ın tehlikesine dikkat çekti.  Polisin “eksik ifade” gerekçesiyle bazı öğrencilerin evlerine gece baskınları yapmaya başladığını da belirten mezunlar “Bunların, mücadeleyi tehdit etmek ve korku ortamı yaratmak için yapıldığını biliyoruz” diye konuştu.    

Nöbet sonrası okudukları basın açıklamasında, kampüse yerleştirilen kameraların, girişe konan kapının öğrencilerin ve çalışanların yaşam alanını denetim ve gözetim altına almaya çalışan baskıcı bir zihniyetin ürünü olduğunu vurgulayan mezunlar,  kampüse girişlerde uygulanan ayrımcılığa da dikkat çekti.

“Akademisyenlerin ortak çalışma yürüttüğü meslektaşları, misafirleri ve biz mezunlar kampüse alınmazken atanmış rektörün misafirlerinin denetimsiz bir şekilde serbestçe kampüsümüze girebildiğini biliyoruz” diyen mezunlar, bu keyfi ve ayrımcı uygulamaların bir an önce sona ermesini talep ederek, “Yönetimi gasp edenlerin bir baskı aygıtı olarak kullanmaya çalıştığı ‘güvenlikçi uygulamalar’dan derhal vazgeçilmeli” ifadesini kullandı.

Mezunlar ayrıca, geçen hafta hukuka aykırı bir şekilde yapılan rektör danışmanı atamasını da gündeme getirerek kurumsal işleyişe zarar veren bu tür gayrimeşru atamaların sona erdirilmesini talep etti.    

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 16 Mayıs 2021

“Akademisyenlerin davalarının destekçisi, katılımcısı ve takipçisiyiz”

Boğaziçi mezunları, ikincisini gerçekleştirdikleri çevrimiçi nöbetlerinde, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması ve iki yeni fakülte kurulması kararlarına ilişkin akademisyenlerin açtığı davaları gündeme getirerek konunun hızla değerlendirilmesinin, gelecekte ortaya çıkabilecek başka sorunların önlenebilmesi açısından önemine dikkat çekti.

Boğaziçi Üniversitesi’nde atanmış rektöre karşı dört aydır sürdürülen direnişi genişletmek amacıyla mezunlar tarafından başlatılan ve her pazar çevrimiçi olarak sürdürülen nöbet 12 ülkeden, 43 şehirden 130 mezunun katılımıyla gerçekleşti. 

Nöbet sonrası yaptıkları basın açıklamasında rektör atanması ve iki yeni fakülte kurulması kararlarına ilişkin akademisyenlerin Danıştay’da açtığı davaları gündeme getiren mezunlar, her iki kararın da anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmadığını vurguladı.  

“Rektör ataması, atama işleminin oluşturacağı etki gözetilmeden alınmış ve kamu yararının aleyhine bir karardır” diyen mezunlar “Bir gecede kurulan fakülteler ise başka bir hukuksuzluk örneğidir.  Yükseköğretim Kanunu’na göre, fakülteler kanunla kurulur. Üniversitemizin ilgili kurullarına danışılmadan fakülte açma kararı almak, atamalar gerçekleştirmek anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmadığı gibi Yükseköğretim Kanunu’na da açıkça aykırıdır, hatta yasal olarak kendi içinde çelişkili bir karardır” açıklamasını yaptı.  

Akademisyenlerin açtığı davaların Danıştay tarafından ivedilikle ele alınmasını ve kamu yararı gözetmekten uzak bu kararların iptal edilmesini talep eden Boğaziçi mezunları, konunun hızla değerlendirilmesinin gelecekte ortaya çıkabilecek başka sorunların önlenebilmesi açısından önemine dikkat çekti.  Mezunlar yaptıkları açıklamada, akademisyenlerin haklı mücadelelerinin destekçisi, katılımcısı ve takipçisi olacaklarını bir kez daha vurguladı.     

Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 9 Mayıs 2021

Boğaziçili mezunlar da nöbete başladı, atanmış rektöre karşı “Bir aradayız” mesajı verdi

Boğaziçi Üniversitesi’nde yılın başından bu yana atanmış rektöre karşı üniversite bileşenleri tarafından yürütülen direniş genişliyor. Boğaziçili mezunlar da her pazar sosyal medyada bir araya gelerek sırtlarını rektörlüğe döneceklerini ve kampüsüne giremedikleri üniversiteleriyle ilgili taleplerini kamuoyuna duyuracaklarını açıkladılar.

Boğaziçi Üniversitesi mezunları, Boğaziçi TV tarafından da canlı yayınlanan ilk nöbetlerini 150’nin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirdi. 

Sosyal medya üzerinden gerçekleşen buluşmada sırtlarını rektörlük binasına dönen mezunlar nöbet sonunda bir açıklama yaparak niçin bir araya geldiklerini duyurdu. “Üniversitemizin kuşatma altında olduğu bu dönemde dayanışma içinde hareket etmenin, sesimizi çoğaltmanın, demokratik, özerk üniversite ve özgür akademi hedefine katkıda bulunmanın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen mezunlar, “Kampüsüne giremediğimiz üniversitemizle ilgili taleplerimizi bir de bizden dinleyeceksiniz “ açıklamasında bulundu.  

Üniversitelerinde yılın başından bu yana yaşananların kendilerini yıldırmadığını aksine birbirlerine  daha da yakınlaştıklarını söyleyen mezunlar Türkiye’deki tüm üniversitelerin özerk, demokratik, katılımcı ve özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması için ilgili tüm kurumları bu yönde adım atmaya, çözüm önerileri geliştirmeye çağırdı. 

Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitü yöneticilerin seçimle göreve gelmesi gerektiğini vurgulayan Boğaziçi mezunları,  üniversite içi karar alma yetkisinin, demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olmasının özerklik için şart olduğuna dikkat çekti. 

“Üniversitemizin ilkelerinin arkasındayız. Atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene,  hukuka aykırı şekilde, bir gecede kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz” diyen Boğaziçili mezunlar, her pazar 12.30 – 12.45 arası sosyal medya üzerinden buluşmaya devam edeceklerini duyurdu.